top of page

Anksiyete Nedir? Anksiyete Belirtileri, Türleri ve Tedavisi

  • Yazarın fotoğrafı: Özlem Söylemez
    Özlem Söylemez
  • 2 gün önce
  • 7 dakikada okunur

Ruh sağlığı alanındaki rahatsızlıklar için geliştirilmiş kimi sınıflandırmalar vardır. Bu sınıflandırmalar, dünyanın her yerindeki uzmanların üzerinde ortaklaşabilmesi adına yapılmıştır. Bunlar birtakım duygusal, düşünsel, davranışsal ve fiziksel belirtilerin bir araya gelmesi ile oluşan tanılardır.


Bu yazıda, anksiyete yani kaygı hakkındaki her şeye gelin birlikte göz atalım.


Anksiyete Nedir?


Anksiyete, çoğumuzun “kaygı” olarak tanımladığı, gelecekte olabilecek tehlikelere/belirsizliklere karşı bedenin verdiği duygusal bir tepkidir. Örneğin, önemli bir sınav öncesi yaşanan heyecan ya da yeni biriyle tanışırken hissettiğimiz hafif huzursuzluk, anksiyetenin günlük hayatımızdaki yansımalarıdır. Bu duygu, diğer tüm duygular gibi, bizi korumaya ve harekete geçirmeye yarayan, evrimsel olarak gelişmiş olan mekanizmamızın doğal bir parçasıdır.

Bazen bu duygu, kalp atışlarımızın hızlanması, ellerimizin terlemesi ya da düşüncelerimizin yoğunlaşması şeklinde kendini gösterebilir. Hatta bazen somut bir tehlike/belirsizlik olmadan da ortaya çıkabilir; mesela kalabalık bir ortamda anlam veremediğimiz bir şekilde huzursuz hissetmek gibi. Anksiyete nedir sorusunun en yalın cevabı: anksiyete, hayatın doğal ve evrensel bir parçası olan kaygı duygusudur. Hepimizin zaman zaman deneyimlediği, kimi zaman hayatımızı olumlu yönde kimi zamansa olumsuz yönde etkileyen insani bir duygudur.


Anksiyete Bozukluğu Nedir?


Anksiyete, diğer adıyla kaygı, herkesin hayatında zaman zaman deneyimlediği, tamamen doğal ve evrensel bir duygudur. Belirsizlikler karşısında tetikte olmamızı sağlar, tehlikelere karşı uyarır ve harekete geçmemize yardımcı olur. Örneğin, önemli bir sınav öncesi duyulan heyecan ya da yeni bir ortama girerken hissettiğimiz huzursuzluk anksiyetenin kimi görünümleridir. Ancak bazı kişiler için bazı durumlarda, bu duygu çok daha yoğun ve sürekli hale gelebilir; bu da günlük hayatı zorlaştırabilir. “Anksiyete bozukluğu” terimi, aslında bu yoğunluk ve sürenin tanımlanması için kullanılır, yani bu kişilerin “hastalıklı” ya da “bir bozukluğa sahip” olduğunu göstermez. Bu şekilde kullanılmasının bir diğer sebebi ise tanılamayı kolaylaştırmaktır. Anksiyete duygusu kişi için işlevsel olmaktan uzaklaştıkça kişinin normali, rutini bozulmaya başlar.


Anksiyete Bozukluğu Nedir?
anksiyete bozukluğu nedir

Anksiyete Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?


Anksiyete bozukluğu, bir diğer adıyla kaygı bozukluğu, bedenimiz ve zihnimiz aracılığıyla çeşitli şekillerde kendini gösterebilir. Kalp çarpıntısı, terleme, mide bulantısı gibi fiziksel belirtiler sıkça yaşanır. Zihinde ise endişeli düşünceler, odaklanma güçlüğü veya sürekli kötü senaryoları düşünmek yaygındır. Ayrıca huzursuzluk, gerginlik ve uyku problemleri de anksiyete bozukluğunun yaygın belirtilerindendir.

Unutulmamalıdır ki, bu belirtileri yaşamak, kişinin “hastalık” ya da “zayıflık” taşıdığı anlamına gelmez. Anksiyete, vücudun belirsizliğe verdiği çok doğal bir tepkidir. Önemli olan, bu belirtilerin ne sıklıkla ve ne şiddette yaşandığı; kişinin günlük hayatını ne kadar etkilediğidir.


Anksiyete Bozukluğunun Nedenleri Nelerdir?


Anksiyete bozukluğu, birçok farklı faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilir. Genetik yatkınlık, yani aileden gelen bazı özellikler, anksiyete bozukluğu geliştirme olasılığını artırabilir. Ayrıca, zorlayıcı yaşam olayları, stresli dönemler, travmalar veya sürekli baskı altında olmak da anksiyeteyi sıkça tetikleyebilir. Bunun yanında beynimizin stresle başa çıkma mekanizmalarındaki dengesizlikler de önemli bir rol oynar.

Zihinsel boyutuna baktığımızda; bazı durumlarda düşünce kalıplarımız, mükemmeliyetçilik ya da olumsuz öngörüler de kaygıyı artırabilir. Anksiyete, karmaşık, çok yönlü ve özgün bir deneyimdir; bu yüzden nedenlerini anlamak sabır ve kendine şefkat gerektirir. Kendimizi suçlamadan bu süreci kabullenmek ve gerektiğinde profesyonel destek almak iyileşmenin önemli adımlarıdır.


Anksiyete Bozukluğu Tanısı Nasıl Konur?


Anksiyete, yoğunlaştığında ve uzun süre devam ettiğinde profesyonel bir değerlendirme gerekebilir. Tanı koyma süreci, genellikle bir uzmanın kişinin yaşadığı belirtileri, bu belirtilerin süresini ve günlük yaşam üzerindeki etkilerini değerlendirmesiyle ilerler. Bu süreç, kişiyi etiketlemek için değil; yaşadığı zorlukları daha iyi anlamak ve uygun destek yollarını belirlemek için yapılır.

Her insanın kaygı deneyimi farklıdır. Bu yüzden tanı, sadece belirtilere göre değil, kişinin kendi yaşam öyküsüne ve deneyimlerine göre şekillenir. Tanı almak, “bozuk” olduğunuzu değil, zorlayıcı bir süreçten geçtiğinizi ve bununla başa çıkmak için bir adıma ihtiyaç duyduğunuzu gösterir.


Anksiyete Bozukluğu Tanısı Nasıl Konur?
Anksiyete Bozukluğu Tanısı Nasıl Konur

Anksiyete Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?


Anksiyete bozukluğunu tedavi etmek, onun tamamen ortadan kalkmasını sağlamakla değil, onunla birlikte yaşamayı öğrenmekle ilgilidir. Kişiler anksiyete konusunda zorlandığında ilk etapta onunla savaşma ve onu yok etmeye çalışma refleksi geliştirirler. Bu çok normal ve çok insani bir tepkidir. Ancak bu duyguyla savaşmak, onu bastırmak ya da yok saymak çoğu zaman işe yaramaz; bu yüzden, ilk refleks bu olsa da zamanla kaygıyla kurulan ilişkiyi değiştirmek daha kalıcı ve destekleyici bir yol sunar.

Bu süreçte kişinin kendi iç deneyimlerine farkındalıkla yaklaşması, duygularını yargılamadan tanıması çok önemlidir. Anksiyetenin varlığında da, insanın yaşamında değer verdiği şeylere doğru adım atması, ilk zamanlarda çok zor görünse de, mümkündür. Terapi süreci, kişinin kendine alan açmasını, zorlayıcı duygularla birlikte ilerlemeyi öğrenmesini sağlar.

Anksiyeteyle yaşamak, onu kontrol etmekten çok, anlamak ve onunla birlikte hareket edebilme becerisini geliştirmeyi içerir.

 

Hangi Anksiyete Bozukluğu Türleri Vardır?


Anksiyete, herkeste farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bazı kişiler sosyal ortamlarda yoğun kaygı hissederken (sosyal anksiyete), bazı kişiler aniden başlayan yoğun beden tepkileriyle başa çıkmakta zorlanabilir (panik atak). Sürekli kötü bir şey olacakmış hissiyle yaşamak (yaygın anksiyete) ya da geçmişte yaşanmış sarsıcı bir olayın izlerini taşımak (travma sonrası stres) da anksiyetenin farklı biçimleridir.

Bazıları insanlar açık alanlar, kalabalıklar ya da kaçmanın zor olacağı yerlerde yoğun kaygı hissederken (agorafobi), özgül fobilerde belirli nesne veya durumlara karşı yoğun bir kaçınma görülür.

Bu çeşitlilik, anksiyetenin çok insani ve çok yönlü bir duygu olduğunu gösterir. Kendinizi hangi başlık altında tanımlarsanız tanımlayın, bu yaşantı bir zorluk değil; insan olmanın bir parçasıdır. Önemli olan, bu duygularla nasıl ilişki kurduğunuz ve kendinize nasıl yaklaştığınızdır.


Panik Bozukluk Nedir?


panik atak nedir

Panik atak en basit anlamıyla aniden hissedilen yoğun korku halidir ve bu halin sıklaşarak kişinin günlük yaşamını olumsuz etkilemesiyle panik bozukluk belirgin hale gelir. Panik bozukluk tanısı için aşağıda sıralanan belirtilerden bir kısmının yoğun olarak yaşanması gerekmektedir ve en yaygın panik atak belirtileri şunlardır:

  • Ani ve şiddetli korku-panik (genellikle görünürde bir tehlike yokken).

  • Kalp atışında hızlanma, çarpıntı.

  • Nefes darlığı veya boğulma hissi.

  • Titreme veya sarsılma hissi.

  • Terleme (ani ve aşırı).

  • Baş dönmesi veya sersemlik (bayılma hissine benzer).

  • Mide rahatsızlığı (bulantı gibi) veya karın ağrısı.

  • Sıcak basması.

  • Ölüm korkusu ve çıldırma korkusu.


Sosyal Anksiyete Bozukluğu Nedir?


Sosyal anksiyete bozukluğu, bir diğer adıyla sosyal fobi, en basit anlamıyla kişilerin sosyal ortamlarda ve performans sergileyecekleri durumlarda yaşadıkları yoğun kaygıyı ifade eder. Sosyal fobi tanısı için aşağıda sıralanan belirtilerden bir kısmının yoğun olarak yaşanması gerekmektedir ve en yaygın sosyal fobi belirtileri şunlardır:

  • Sosyal ortamlarda ve topluluk önünde sergilenen bir performans sırasında hissedilen yoğun kaygı, korku

  • Başkaları tarafından eleştirilme ve olumsuz değerlendirilme korkusu

  • Sosyal durumlardan komple kaçınma veya sınırlı katılım sağlama

  • Yüz kızarması, titreme, terleme, mide rahatsızlığı, sesin titremesi gibi fiziksel belirtiler

  • Topluluk önünde konuşmada zorluk

  • Yeni insanlarla tanışmada zorluk

  • Sohbet başlatma veya sürdürme sırasında yaşanan yoğun kaygı

  • Telefon görüşmelerinde yaşanan yoğun kaygı

  • Başkaları tarafından sürekli izleniyormuş, gözlemleniyormuş ve değerlendiriliyormuş gibi hissetme


Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir?


Yaygın anksiyete en basit anlamıyla kişinin pek çok durum karşısında yoğun düzeyde kaygılı ve gergin olma halidir ve bu halin kişinin günlük yaşamını olumsuz etkilemesiyle belirgin hale gelir. Yaygın anksiyete tanısı için aşağıda sıralanan belirtilerden bir kısmının yoğun olarak yaşanması gerekmektedir ve en yaygın belirtileri şunlardır:

  • Sürekli kaygı ve gerginlik (görünürde bir neden yokken)

  • Fiziksel belirtiler (vücutta gerginlik, kas ağrıları, baş ağrıları, mide problemleri, titreme ve terleme gibi)

  • Sürekli endişe (bir şeylerin kötü gideceğine dair sürekli olumsuz düşünceler geliştirme)

  • Uyku problemleri (uykuya dalamama, sürekli uyanma, dinlenmiş hissetmeme)

  • Gelecek kaygısı (görünürde neden yokken gelecek hakkında sürekli korkma ve endişe etme)


Agorafobi Nedir?


Agorafobi, en basit anlamıyla, kişinin kaçmasının zor olabileceğini düşündüğü yerlerde veya durumlarda yoğun kaygı yaşamasıdır. Kalabalık bir alan, toplu taşıma, sinema salonu ya da yalnız başına dışarıda olmak gibi durumlar kişide huzursuzluk, panik ve kaçınma tepkilerine yol açabilir. Bu durum, kontrolü kaybetme ya da yardım alamama korkusuyla da ilişkilidir.

Agorafobi yaşayan biri için bu tepkiler gerçek ve zorlayıcıdır. Bu deneyim, “cesaretsizlik” ya da “abartı” değil; zihnin ve bedenin korumaya yönelik verdiği güçlü bir tepkidir. Kişi, çoğu zaman bu tepkileri istemediği halde yaşar. Bu nedenle yargılamak yerine, anlamaya çalışmak ve şefkatle yaklaşmak iyileşme sürecinde çok değerlidir.


Özgül Fobi Nedir?


Özgül fobi, en basit anlamıyla, belli bir nesne, durum ya da canlıyla karşılaşıldığında yoğun kaygı ya da kaçınma tepkisi yaşanmasıdır. Örneğin uçak yolculuğu, yükseklik, iğneler, böcekler ya da kapalı alanlar bazı kişilerde güçlü bir korku tepkisi yaratabilir. Bu durum genellikle kişinin mantıksal olarak bir tehlike olmadığını bilmesine rağmen, bedenin ve zihnin alarma geçmesiyle ortaya çıkar.

Özgül Fobi Nedir?
özgül fobi nedir

Özgül fobiler oldukça yaygındır ve düşündüğünüzden çok daha fazla insanın hayatında yer alır. Bu tür tepkiler “abartılı” ya da “anormal” değildir; aksine, zihnin tehlikeye karşı gösterdiği koruyucu ama aşırıya kaçan bir yanıttır. Bu deneyimi yargılamadan anlamaya çalışmak ve gerektiğinde destek almak oldukça kıymetlidir.


Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?


Travma sonrası stres bozukluğu, en basit anlamıyla, kişinin yaşamında derin etkiler bırakabilecek zorlayıcı olaylar sonrası yaşadığı yoğun korku, endişe ve tepkilerdir. Bu deneyimler; kazalar, doğal afetler, kayıplar ya da şiddet gibi durumlarla ilişkilidir. Kişi, olayın etkisini uzun süre hissedebilir; kabuslar görebilir, ani tedirginlikler yaşayabilir ya da o anı sık sık yeniden deneyimleyebilir. Bu süreçte yaşananlar, kişinin duyarlılığı ve yaşam deneyimiyle de bağlantılıdır.

Bu tepkiler kişinin zayıflığı değil, yaşadığı zorlayıcı durumun doğal ve insani bir yansımasıdır. Zamanla ve destekle, bu yaşantılarla daha sağlıklı baş etmek mümkündür. Önemli olan, kendinize sabır göstermek ve ihtiyaç duyduğunuzda yardım istemekten çekinmemektir.


Anksiyete İle Nasıl Başa Çıkabilirim?


Önemli olan, anksiyetenin hayatımızı ne kadar etkilediği ve bizim bu duyguyla nasıl hareket ettiğimizdir. Anksiyeteyle baş etmek demek yerine hareket etmek diyorum, çünkü anksiyetenin varlığı, problemin kendisi değil. Bu yüzden o, baş etmemiz gereken bir şey değil. Sağlıklı olan, onun varlığında nasıl hareket ettiğimizi düzenlemektir.

Biz zaman zaman problemin ‘anksiyete hissetmek’ olduğunu düşünsek de problem aslında çoğu zaman bu duygunun varlığında ‘neler yaptığımızla’ ortaya çıkar. Bu yüzden çözüme giden yol da ondan kurtulmaya çalışmak yerine kabul etmek ve onun varlığına direnmek yerine geldiğinde onunla yan yana durmaya gönüllü olmakla başlar. Böylece, anksiyete yaşanırken de yaşamımızı değer verdiğimiz yönlerde sürdürebiliriz. Bunu nasıl yapacağımızı bilemediğimizde profesyonel destek almak, bu süreci kolaylaştıran ve güçlendiren önemli bir adımdır.

  

Dünyanın neresinde olursak olalım bir ruh sağlığı uzmanı herhangi birinin anksiyete bozukluğu problemine sahip olduğunu bir çırpıda anlayabilir. Yukarıda sıraladığım bilgiler bize bu rahatsızlığın kabaca neye benzediğini gösterir. Ancak 'hastalık yoktur, hasta vardır.' sözünü hatırlatmak isterim. Her birey, herhangi bir rahatsızlığı kendi özgün koşullarıyla deneyimler. Herkesin kaygılı iken hissettikleri, düşündükleri, yaptıkları sadece o kişiye ait olan hayatında anlam bulur.


Yani denebilir ki anksiyete tanısı için kriterler dünyanın her yerinde birdir ama anksiyetenin görünümleri onu deneyimleyen insan sayısı kadar çok olabilir.


Anksiyete İle Nasıl Başa Çıkabilirim?
Anksiyete İle Nasıl Başa Çıkabilirim

Anksiyete, tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır. Pek çok psikoterapi yaklaşımının anksiyete tedavisinde başarılı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yaşanan anksiyetenin yoğunluğuna göre psikoterapiye ek olarak ilaç tedavisi de oldukça faydalıdır. Kıymetli olan, baş edemediğinizi fark ettiğinizde bu yıpratıcı rahatsızlık için profesyonel destek almaya açık olmanızdır.

 
 
Özlem Söylemez denizli psikolog

Klinik Psikolog Özlem Söylemez, yetişkin ve ergen terapisi alanında uzmanlaşmıştır. Denizli'de yüz yüze ve online olarak psikolojik danışmanlık hizmeti vermektedir. Özlem Söylemez'in uzmanlık alanları arasında depresyon, panik atak, kaygı problemleri, ilişki problemleri, öz güven problemleri, öfke kontrol problemi, kayıp ve yas süreçleri, obsesif kompulsif bozukluk gibi birçok konu yer almaktadır.

Hızlı Menü
İletişime Geçin

Psikoden Danışmanlık Merkezi

Kınıklı Mah. 6024 Sok. No:13 Pamukkale / Denizli

bottom of page